Doliche/Dülük:
Kültürler Kavşağı

Tarihçe

M.Ö. 300 yıllarında kurulmuş olan antik kent Doliche, Gaziantep´in 10 km kuzeybatısında bulunmaktadır


RESIM 1. Türkiye Haritasında Doliche'in yeri


RESIM 2. Doliche genel ve Dülükbaba tepesi planı

Antik dönemde önemli ticaret yolarının yakında bulunan şehir Mesopotamya, Suriye ve Pers krallıkları, eski Yunanistan ve Roma  uygarlıklarından etkilenmiştir. Şehrin erken dönemlerinden beri yakınındaki Dülük Baba Tepesi´nde bir kutsal merkez yer almaktadır.
Şehrin prehistorik çağlardaki adını bilmememize rağmen bu zamandan kalan buluntular burada bir yerlesim merkezi olduğunu açıkça gostermektedirler. Hatta Güneydoğuanadolu´nun bilinen ilk taş işleme merkezlerinin burada bulunduğuna dair kanıtlar mevcuttur.


RESIM 3. Keber tepenin batı yamacındaki prehistorik dönem buluntu alanı

Eski yunan dilindeki adiyla Doliche kenti ise Jüpiter Dolichenus tanrısının anayurdu olarak bölgesel sınırlarını aşan bir üne sahiptir. Bu tanrı  MS 1. yy. dan 3. yy.a kadar bütün Roma Imparatorluğu´nda aynen bir başka doğu kökenli tanrı Mitra gibi tapınım görmüştür.


RESIM 4. Viyana'da bulunan Jupiter Dolichenus heykelciği

Genel olarak, şehrin önemini ve gelişimini geniş alanlara yayılan büyük coğunluğu roma imparatorluk dönemine tarihlenen nekropollerin ışığında tespit etmek mümkündür


RESIM 5. Kebertepe genel görünüş


RESIM 6. Doliche taş ocakları


RESIM 7. Doliche kent mezarlığından bir görünüş


RESIM 8. Kent mezarlığında bir kaya mezar odasının iç görünümü

M.S. 253 yılında Pers kralı I. Şapur´un Doliche´yi tahrip etmesinden sonra kentin ve kutsal alanın gelişmesi duraklamaya uğramıştır. MS 5. yy.da Doliche bir piskoposluk merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kent nekropolünün batısında iki tane M.S. 8. ve 10. yy.a ait suriye tipinde kaya kilisesi yer almaktadır.


RESIM 9. Doliche'de bir kaya kilisesi

Doliche, Bizans ve Arap devletleri arasındaki sınır savaşları döneminde tekrar tarih sahnesine çıkmaktadır. M.S. 11-12 yy. arasında şehir Gaziantep sınırlarına dahil edildikten sonra önemini yitirmiştir.
Bu şehrin dinler tarihi içindeki önemi son yıllarda yapılan araştırmaların sonucunda yeni bulgularla tekrar gündeme gelmiştir.

Doliche´deki yeni Mitra Kutsal Alanları
1997 ve 1998 yılarında Doliche antik kentinin  bulunduğu Keber Tepe´nin yamacında iki Mithreum'un (Mitra kültüne ait rituallerin gerçekleştiği,  mağara içindeki kutsal alan) bulunması, Jüpiter Dolichenus'un anayurdu olarak bilinen bu kentin dinler tarihi açısından önemini daha da artırmıştır.


RESIM 10. Mitras tapınaklarının planı

Bu mağaraların Kommagene bölgesindeki ilk Mithreum'lar olması yanında, Roma İmparatorluğunun en büyük kutsal alanlarından oldukları da tespit edilmiştir.


RESIM 11. Mitras tapınağı' nda bulunan kült resmi

Doğal bir mağara oluşumunun içinde yana yana yer alan iki Mithraeum, aynı girişi kullansalar da, iki ayrı kült resmi barındırmaktadır.


RESIM 12. Mitras Tapınağı'nda boğa öldürme tasvirli kabartma

Bu özellikleri taşıyan bir Mitra kült alanına tüm Roma Imparatorluğu içinde başka hiç bir yerde rastlanmamaktadır. Bahsedilen mağarlarının duvarlarında içinde kandiller ve küçük figürler bulunan nişler yer almaktadır. Bazı büyükçe ve havuza benzer oyuklar,  ritualler sırasında su kullanımına işaret etmektedir. Çok tahrip olmasına rağmen kült kabartmalarında imparatorluğun ayrı köşelerinden ele geçmiş başka buluntulardan bilinen şu sahne izlenebilmektedir: Mitra ay boğasının sırtında diz çöküp, bir hançer ile boğazını keserek öldürmektedir. Boğanın boğazıdan akan kan yeni bir hayat anlamına gelmektedir. Bu efsanede yer alan akrep, yılan ve köpek gibi diğer hayvanlar daha geç dönemlerde meydana gelen  tahribatlara  rağmen seçilebilmektedirler. Sahne meşale taşıyıcıları Cautes ve Cautopates ile çerçevelenmektedir. Kabartmanın üst kısmı bir kavisle şekillendirilmiştir. İki üst köşede güneş tanrısı Sol ve ay tanrıçası Luna yer almaktadır. Birinci kült mağarasındaki kabartmada Mitra´nın başı parçalanıp yerinde bir haç sembolü kazılmıştır.


RESIM 13. Mitras başının üzerine çizilmiş Hristiyanlık haçı (detay)

Bu, kült alanının Hıristiyan´lar tarafindan tahrip edildiğini göstermektedir. Mitra da  tıpkı Hz. İsa gibi cemaatini günahlarından kurtarmak için kendini kurban etmiştir. İki din arasında ki bu ve vaftiz ve kutsal yemek gibi  benzerliklerden dolayı aralarındaki rekabet de büyük olmuştur. Elimizde tahrip edilen başka Mitra kült alanlarına dair, Roma İmparatorluğu´nun batısından ve erken Hristiyanlık merkezlerinden de çok sayıda belge ve bilgi bulunmaktadır. İkinci kült mağarasının, Doliche´de Mitra´ya inananların sayısının zaman içinde arttığından dolayı mı yapıldığı, yoksa  toplum arasındaki hiyerarşiden dolayı mı kurulduğu soruları henüz kesin olarak yanıtlanamamaktadır.

Dülük Baba Tepesi´ndeki Jupiter Dolichenus Kutsal Alanı
Antik yerleşim dölgesinin yakınında bulunan 1200 m yüksekliğindeki Dülük Baba Tepesi´nde Jupiter Dolichenus´un kült merkezinin bulunduğu bilim dünyasinda uzun zamandan beri eldeki buluntulara dayanarak tahmin edilmekteydi.


RESIM 14. Dülükbaba tepesi kuş bakışı görünümü


RESIM 15. Dülükbaba tepesi uydu resmi

Ancak bilimsel çalışmalar ilk olarak 70´li yılların sonunda yüzey araştırmaları şeklinde gerçekleşebilmiştir. Bu kültün en önemli dönemi roma imparatorluk zamanına denk gelmekteyse de, kültün kökenleri  çok daha eski çağlara uzanmaktadır. Jupiter Dolichenus´tan önce bu bölgede hava ve şimşek tanrısı Teshup Hadad tapınım görmekteydi. Bu iki tanri arasindaki yakınlık sadece coğrafyayla sınırlı kalmayıp tasvir biçimlerinde de büyük benzerlikler tesbit edilebilmektedir. Tıpkı Teshup gibi Jupiter Dolichenus da roma imparatorluk dönemi boyunca batı eyaletleri dahil, elinde çift balta ve şimşek demetiyle tasvir edilmektedir. Her iki tanrı için de boğa önemli bir rol oynamaktadır.


RESIM 16. Gaziantep Müzesi Teshup kabartması


RESIM 17.Jupiter Dolichenus kabartması Başpınar

2001 yılında ilk defa, bilim dünyasında Jüpiter Dolichenus'un tapınağının bulunduğu düşünülen, Dülük Baba Tepesi'nde kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu araştırmaların ilk hedefi Dülük Baba Tepesi'nin topografik bir haritasının çıkartılması ve tepede jeofizik araştırmasının yapılması olmuştur.


RESIM 18. Dülükbaba tepesindeki Jeofizik ölçüm çalışmaları

Jeofizik çalışmalarıyla, kutsal alandaki yüzeyde görünmeyen yapı kalıntılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yapılan  kazılar esnasında kutsal alanla  ilgili önemli buluntular ele geçmiştir. Bunlarin arasında  özellikle roma dönemine ait duvarlar, sikkeler, adak plakalarıyla daha erken dönemlerde kullanılan çeşitli mühürler gibi çok sayıda önemli  küçük buluntular kutsal alanın Dülük Baba Tepesi´de  bulunduğuna dair önemli ipuçları vermektedirler. Sözü edilen duvarlar kutsal alanının temenos duvarları olarak tefsir edilmektedir.


RESIM 19. Dülükbaba tepesindeki kazı alanından bir görünüm


RESIM 20. Geç antik çağdan kalma bir mekan


RESIM 21. Kutsal alan taban döşemesinden bir kesit


RESIM 22. Kazı çalışmalarından bir görünüm.


RESIM 23. Tahminen Jupiter Dolichenus Tapınagı´na ait bir mimari bezeme taşıyan çatı parçası

Bu buluntular ışığında Güneydoğuanadolu bölgesinde bilinen aktif dönemi kesintilerle de olsa M.Ö. 1. binyildan, Hristiyanlık etkilerinin yoğunlaşmaya basladığı geç antik döneme kadar uzanan bir kutsal alan var olduğu ortaya çıkmaktadır. Dülük Baba yatırının kısa bir zaman öncesine kadar yöre insanları tarafından sıklıkla ziyaret edildiği göz önüne alınırsa, bölgenin kutsallığının antik çağlardan günümüze dek uzanan uzun bir tarihçeye sahip olduğu açıklık kazanmaktadır. Tüm bu özellikler göz önüne alındığında, bu tepe üstünde bulunan antik kalıntıların bölgenin en önemli kutsal alanına ait olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bu bölgede, özellikle de Dülük Baba Tepesi´ndeki arkeolojik araştırmalar önümüzdeki yıllarda da devam ettirilerek, hem bölgenin geçmişi hakkında hem de dinler tarihini açısından şimdiye kadar edinilen bilgilerin geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Türkçe diğer sayfalar için lütfen tıklayınız.